MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

EHL-İ BEYT

<< 3535 >>

25- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, Eşleri Arasında Adaleti

26- Aişe'nin Yemek Tabağını Kırması Karşısında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Tutumu

 

25- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, Eşleri Arasında Adaleti

 

1. Enes

 

- - (-)

26250 (1)- Enes bildiriyor: "ümmü Süleym benimle birlikte Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sepet yaş hurma gönderdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sepetten bir avuç alıp bir hanımına, bir avuç daha alıp başka bir hanımına gönderdi. Bunu iki veya üç defa tekrarladıktan sonra da oturup canı hurma çekmiş bir adam gibi geri kalan hurmayı yedi."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Ya'la (2896) ve İbn Hibban (695) rivayet ettiler.

 

 

2. Hz. Aişe

 

- - (-)

26252- Hz. Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculuğa çıkmak istediği zaman eşleri arasında kura çeker, kurada çıkanları beraberinde götürürdü."

 

[Sahih]

 

6756 (3)'te tekrar etmiştir.

 

 

3. Enes b. Malik

 

- - (-)

26253- Katade bildiriyor: Enes b. Malik: "Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gecenin veya gündüzün bir vaktinde tüm eşlerini dolaşırdı ki o zamanlar on bir tane eşi vardı" dedi. Ona: "Buna gücü yetiyor muydu?" diye sorduğumda, Enes: "Aramızda Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) otuz erkek gücü verildiğini konuşurduk" dedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (268) rivayet etti.

 

 

26- Aişe'nin Yemek Tabağını Kırması Karşısında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Tutumu

 

1. Enes

 

- - (-)

26254 (1)- Enes bildiriyor: Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} eşlerinden Aişe'nin yanındayken başka bir eşi bir hizmetçiyle birlikte bir tabak yemek gönderdi. Aişe hizmetçinin elindeki yemek tabağına vurup iki parçaya böldü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Anneniz kıskandı '' buyurdu ve iki parça olan tabağı bir araya getirip dökülen yemeği de içine doldurmaya başladı. Sonra: ''Yiyin'' buyurdu. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o yemekten yemedi. Yemek bitince de kırık tabağı yanında bırakıp onu getiren hizmetçiye yeni bir tabak verdi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari, nikah (7/46), Ebu Davud, büyu' 3/297 (3567), Nesai, işretu'n-nisa 7/70 (3955) ve İbn Mace, ahkam 2/782 (2334) rivayet ettiler.

 

 

 

26255 (2)- Enes bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerinden birinin (Aişe'nin) yanındayken başka bir eşi bir hizmetçiyle birlikte bir tabak yemek gönderdi. Yanındaki eşi hizmetçinin elindeki yemek tabağına vurup iki parçaya böldü. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki parça olan tabağı bir araya getirip dökülen yemeği de içine doldurmaya başladı ve oradakilere: ''Anneniz kıskandı! Anneniz kıskandı! Siz yiyin'' buyurdu. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O yemekten yemedi. Tabağı kıran eşi yeni bir tabak getirince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu hizmetçiye verdi, kırık olan tabağı da yanında bıraktı.

 

[Sahih]

 

 

2. Hz. Aişe

 

- - (-)

26256 (1)- Hz. Aişe der ki: Safiyye gibi güzel yemek yapan birini daha görmüş değilim. Bir defasında Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir tabak yemek hediye etti. Ancak kendimi tutamayıp bu tabağı kırdım. Sonra: "Ey Allah'ın Resulü! Bunun kefareti nedir?" diye sorduğumda: ''Onun gibi bir tabak ve aynısıyla bir yemek'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud, büyCt' 3/297 (3568) ve Nesai, işretu'n-nisa 7/71 (3957) rivayet ettiler.

 

 

 

26257 (2)- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımdayken Safiyye yaptığı bir yemeği ona gönderdi. Cariyenin yemeği getirdiğini gördüğümde (kıskançlıktan) beni şiddetli bir titeme tuttu ve tabağa vurup kırdım. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana doğru bakınca yüzünden kızdığını anladım. "Bugün beni lanetlemesinden Allah'a sığınınm" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Daha iyi yaparsın'' karşılığını verdi. "Ey Allah'ın Resulü! Bunun kefareti nedir?" diye sorduğunda: ''Onun gibi bir tabak ve aynısıyla bir yemek'' buyurdu.

 

[Sahih]